Örümcek Ağının Esrarı
Hira Mağarası'nın girişini kapatan örümceğin ağı, Sevgili Peygamberimizi peşindeki düşmanlardan kurtarmıştı. İşte bu örümcek ağı nasıl bir mühendislik harikasıdır?
Örümcekler, günümüz teknolojisinin bile çözemediği inanılmaz canlılardır. Çok özel nitelikleri olan örümcek ağının sağlamlık ve esnekliği bugüne kadar taklit edilemedi. Aynı çaptaki bir çelik telden iki kat daha güçlü olan bu doku, ne kadar çekilirse çekilsin, orijinal durumuna dönecek kadar esnektir.
Örümcek ağlarının hepsi birer mimarlık ve mühendislik harikasıdır. Örümceğin ağı; ağırlığı taşıyan iskelet iplikleriyle, bu ipliklerin üzerine yerleştirilmiş spiral şekilli yapışkan özellikteki yakalama ipliklerinden ve ağın iplerini birbirine birleştiren bağlantı iplerinden meydana gelir. Örümceğin bir ağ yapabilmesi için; vücudunda bir dokuma fabrikası gibi çalışan tarakların, kimyevî maddeler üreten bir laboratuarın ve daha pek çok kompleks organın var olması gerekmektedir.
Bütün örümceklerin vücudunda, çok güçlü sindirim salgıları üreten organlar, en hassas titreşimleri hisseden algılayıcılar, zehir enjeksiyonu yapabilen güçlü kıskaçlar vardır.
Örümcekler, ağlarındaki titreşimlere karşı çok hassastırlar. Örümceğin arka iki bacağının vazifesi, salgılanan ipliği eğirmektir. Bu bacaklarda ipliği eğirmeye yarayan özel taraklar bulunur. Eğirme sahasının üzeri yüzlerce eğirme tüpüyle örtülüdür. Bu tüpler vasıtasıyla karındaki ipek bezlerinde salgılanan sıvı ipek, vücudun dışına çıkarılır ve iplikçikler şeklinde eğirilir.
Örümcek ağı gerçekten, her yönüyle müthiş özelliklere sahiptir. Bazen bir Peygamberi (S.A.V.) tehlikeden korurken, bazen de bir canlının beslenebilmesi için av malzemesidir.
Örümcek ağları kendine yüksek hızla çarpan nesneleri yırtılmadan esneyerek frenler. Tekrar gerisin geriye yaylanmadığından nesne ters yöne fırlamaz, yapışır kalır. Örümcek ağının esneme kapasitesi bugün sun'i olarak imal edilmiş olan en iyi telin neredeyse dört katıdır.
Örümcekler ağlarını, avlamak istedikleri hayvanın boyutuna göre örerler. Örümcekler kendileri için çok değerli olan ağlarını genellikle tenha yerlere kurarlar. Bunun sebebi hayvanlar veya tabiat şartları tarafından ağın bozulmasını önlemektir.
Hâlâ bu maddeyi yapay olarak elde etmeyi başaramayan bilim insanları, örümcek çiftliği kurup, örümcekleri sağarak, iplikler elde ediyorlar. Yaklaşık 2,5 santimetre boyundaki bu örümceklerden günde hayvan başına 320 metre (yaklaşık 3-5 gram) iplik elde ediliyor ve bu iplikler ABD ordusuna kurşun geçirmez yelek yapmakta kullanılıyor.
Dünyada 34 bin örümcek cinsi tespit edilmiştir. Her cins örümcek farklı özellikler taşır. Örümceklerin hepsinde zehir bezleri vardır. Ama karadul örümceği, kahverengi örümcek gibi çok az türü insana zarar verebilir. Dünyanın en büyük örümceği ise Güney Amerika’nın kuzey kısmında yaşayan ‘Goliath Trantula’ isimli dev örümcektir. Erkeğinin bacağının boyu 25 santimetreyi bulur. Kurbağaları, kertenkeleleri, fareleri ve hatta küçük yılanları yakalayıp yiyecek kadar güçlüdür.
Örümcekler, diğer böceklerden farklı olarak sekiz bacağa ve sekiz göze sahiptirler. Büyüme safhasında bir bacak kırılırsa yerine yenisi gelebilir. Vücutları iki parça olup arka kısmındaki bezlerden ağ üretimi başlar, buradaki çok ince deliklerden sıvı ve damlalar halinde verilen ağ malzemesi dışarı çıkar çıkmaz donar.
Örümcek ağının her tarafı yapışkan değildir. Kurban ağa yakalanınca yapışkan kısmı bildiklerinden kendileri de ağa yakalanmadan onun yanına kadar giderler. Örümcek ağını amacına göre farklı şekillerde örer. Ağdaki ipliklerin de cinsleri yerlerine göre farklıdır. Yumurtaların sarmalanması için ürettiği yumuşak iplik onu aynı zamanda bir uçurtma gibi uçurabilir. Ağın ana yapısı, dairesel kısımları, avı yakalayacak kısmı için elastikiyetleri ve sağlamlıkları farklı ipler üretir.
Örümcekler de doğada örnek alınan canlılardan biridir. Örneğin tepeli toygar örümceğinin yaptığı ağlar gerek estetik, gerekse mühendislik açısından muhteşemdir. Bu örümcekler ağlarını, çayırlardaki otlar üzerine yayılmış bir çarşaf görünümü verecek şekilde yatay düzlemde kurarlar. Dikey otları bir kiriş gibi kullanarak, ağ üzerinde oluşan yüklerin bu otlar üzerine dağıtılmasını sağlarlar.
Günümüzün modern mimarî eserlerine misal olarak gösterilen Münih Olimpiyat Stadı ve Cidde Havaalanı Terminali, örümcek ağları örnek alınarak inşaa edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder